Üniversitemiz Veteriner
Fakültesi tarafından “12 Mart İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u
Anma” programı düzenlendi. Prof. Dr. Mehmet Gürkan Konferans Salonu’nda
gerçekleşen etkinliğe, Türk Veteriner Hekimler Birliği Başkanı Ali Eroğlu, İl
Tarım ve Orman Müdür Yardımcısı ve Kırıkkale Veteriner Hekimleri Odası Başkanı
Abdullah Leblebicier, Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Veteriner
Hekimliği Tarihi ve Deontoloji Ana Bilim Dalından Prof. Dr. Prof. Dr. Çağrı
Çağlar Silmez, akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimiz katıldı.

İstiklal Marşı ve Saygı
Duruşu ile başlayan etkinlik, konuşma ve sunumlarla devam etti.
Programın açılış
konuşmasını Türk Veteriner Hekimler Birliği Başkanı Ali Eroğlu yaptı. Ali
Eroğlu, “Milli marşlar; o ülkede var olabilmek için verilen mücadeleyi,
bağımsızlık ve hürriyet için yapılan fedakârlıkları, mücadele esnasında
milletin içinde bulunduğu ruh halini ve birlik olma duygusunu günümüze yansıtan
eserlerdir. Korkma! diyerek başlayan İstiklal Marşımızın TBMM’de Milli Marş
olarak kabul edildiği 12 Mart, milletimizin şeref günüdür. İstiklal Marşımız,
Türk Milletinin içindeki bağımsızlık aşkını, vatanı için yapacağı
fedakârlıkları, özgürlüğü için şehadete yürüyüşünü anlatır. Türk milleti için
vatan savunmasının önemini ve vatan toprağının kutsallığını ifade eder. Millî mücadele yıllarında Anadolu’yu karış
karış gezerek, fikir ve eserleriyle cephedeki Mehmetçiğe umut olan Mehmet
Akif’in ideallerine olan bağlılığı, vatan ve milletine olan inancından
öğrenmemiz gereken şüphesiz çok şeyler vardır. Mehmet Akif Ersoy, yok edilmek
istenen bir milletin yeniden var olduğunun dünyaya tekrar kanıtlandığı abide
eser olan İstiklal Marşı için, ‘O şiir bir daha yazılamaz, onu kimse yazamaz.
Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım.
O şiir artık benim değildir. O milletin malıdır. Benim millete karşı en
kıymetli hediyem budur. Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın’
diyerek; onlarca sancılı gün gecenin ardından duvarlara, küçük not kâğıtlarına
yazarak meydana getiren İstiklal Şairi, İstikbal Şairidir.” diye konuştu.

Ali Eroğlu’nun
konuşmalarının ardından Veteriner Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Serkan Erat’ın
konuşmalarına geçildi. Prof. Dr. Serkan Erat, “Bugün, Türk Milleti'nin
bağımsızlık mücadelesinin simgesi, Türk Milleti'nin özgürlük ve bağımsızlık
aşkını en güzel şekilde dile getiren İstiklal Marşı'nın kabulünün yıl dönümünde
bir araya gelmiş olmanın gururunu yaşıyoruz. 12 Mart sadece bir marşın kabulü
değil, aynı zamanda Türk Milleti'nin tarihindeki en zorlu dönemlerden birinde,
umutsuzluğa yer bırakmadan bağımsızlık mücadelesinin gücünü yansıtmaktadır.
İstiklal Marşımız, Mehmet Akif Ersoy'un yüreğinden süzülen, milletimizin
kahramanlıkla yoğrulmuş, vatan sevgisiyle parlayan bir marştır. Bugün, bu
değerli marşı kabul eden Türk Milleti'nin bir parçası olarak, Mehmet Akif
Ersoy'un bize miras bıraktığı bu eşsiz eseri ve onun yazdığı dizeleri tekrar
hatırlamak, anlamını daha derinlemesine kavramak için toplandık. Mehmet Akif
Ersoy'un yazdığı İstiklal Marşı sadece bir şiir değil, bir milletin haykırışı,
bir milletin dirilişi ve bağımsızlığın kararlılığıdır. Her bir kelimesi bu
topraklar uğrunda can veren kahramanlarımızın ruhunu yaşatırken, bizlere de
daha iyi bir gelecek için omuz omuza vererek yürüme sorumluluğunu da
yüklemektedir. Bugün burada toplandığımız bu anlamlı günde, İstiklal Marşı'nın
kabulünün 104. yılında bu eşsiz eseri anarken, Mehmet Akif Ersoy'u rahmetle
anıyor, onun milletimize olan katkılarla ve vatan sevgisini minnetle iade
ediyoruz.” dedi.

Erciyes Üniversitesi
Veteriner Fakültesi, Veteriner Hekimliği Tarihi Ve Deontoloji Ana Bilim
Dalından Prof. Dr. Çağrı Çağlar Silmez ise dinleyenlerle “İstiklal Yolunda
Mehmet Akif Ersoy’un Düşün Dünyası” konulu sunumunu paylaştı. Prof. Dr. Çağrı
Çağlar Silmez, “12 Mart İstiklal Marşı'nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma
günüdür. Türkiye'nin muhtelif, özellikle veteriner fakültelerinde, uzun
yıllardan beri Türk Veteriner Hekimler Birliğinin de himayesinde, Mehmet Akif
Ersoy'u, onun meslek hayatını, mücadelesini dilimizi döndürüp anlatmaya
çalışıyoruz. Bugün de ne mutlu bize ki sizlerle beraber bir araya geldik.
İstiklal mücadelesinin manevi lideri, önderi olarak kabul ettiğimiz Mehmet
Akif'in şahsiyeti, karakteri, düşünce dünyasını, mücadelesini Türk Gençliği
olarak örnek almamız lazım. Bizim için örnek bir model olmak zorunda. Türk
tarihinde son yüzyılda örnek model alınacak insanlardan en başta veya en önde
gelen isimlerden birisini söyleyebilir misiniz hocam diye sorduğunuz zaman
Mehmet Akif'i söylerim. Gerçekten hayatını incelediğiniz zaman, okuduğunuz
zaman, mücadelesini gördüğünüz zaman gerçekten Mehmet Akif'in çok donanımlı,
bilgili bir kişiliğe sahip bir insan modeli olduğunu göreceksiniz. Mehmet
Akif'; şairliğini, sanat dünyasına ve düşünce dünyasına veya birçok alanda
başarısını o Baytar Mektebinde almış olduğu müspet bilimlere borçludur. Yani
dünyayı, olayları, doğayı, gözlem yeteneğini bu veteriner okulunda almış Mehmet
Akif. Yani İstanbul'daki şairlerin, hiçbiri İstanbul dışına çıkmaz iken, Mehmet
Akif Ersoy, veteriner hekimliği mesleğini icra etmek için Anadolu, Rumeli,
Adana, Şam, Osmanlı bakiyesindeki toprakları gezmiş, dolaşmış, halkla iç içe
bir şekilde mücadele etmiş, mesleğini icra etmiştir. Mehmet Akif Ersoy’un
veteriner hekim olarak geçirdiği 24 yıllık meslek hayatı, onun karakterini ve
düşünce dünyasını şekillendiren en önemli unsurlardan biridir. Halkla iç içe
olması, toplumun sosyolojik, ekonomik ve kültürel yapılarını yakından
gözlemlemesini sağlamış, bu da onun şiirlerinde ve düşüncelerinde derin bir
halk gerçekçiliği oluşturmuştur. Ayrıca Mehmet Akif, sadece bir şair veya
düşünür olarak değil, aynı zamanda milli ve manevi değerlere bağlı bir bilim
insanı olarak da örnek alınması gereken bir figür. Onun hem doğu hem de batı
düşüncesini harmanlayarak oluşturduğu bakış açısı, bugünün gençlerine de ilham
verecek niteliktedir. Bugün Mehmet Akif’in bize bıraktığı miras, sadece
İstiklal Marşı’ndan ibaret değil. O, hayatı boyunca ilham alan ve ilham veren
bir insan oldu. Onun eserlerini sadece okumak değil, anlamak ve hayatımıza
geçirmek de bizim sorumluluğumuz.” diye konuştu.

Program, Prof. Dr.
Serkan Erat’ın Prof. Dr. Çağrı Çağlar Silmez ve Ali Eroğlu’na plaket vermesi ve
toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.



